Van şehir merkezine yaklaşık 85 km mesafede bulunan Yedisalkım (eski adı ile Put ya da Pût) köyüne yaklaşık 1,5 saatlik bir sürüş ile ulaşılabilmektedir. Köye kadar tamamen asfalt
Değirmenköy’ün içerisinden geçen bir yolla ulaşılan bu bölge, halk tarafından Daresiv olarak adlandırılıyor içerisinde, tatlı su kaynakları, çok sayıda yaşlı kavak, söğüt ve elma ağacı barındırıyor. Zaten daresiv
Yedi Kilise ya da Bakraçlı köyünün batısında yer alan bu Urartu Sarayı, şehir merkezinde yaklaşık 10 km mesafede yer almaktadır. Sarayda arkeolojik araştırmalar ve kazılar yapılmıştır. Yonca Tepe
Bugünkü adı ile Kevenli, yerel halkın kullandığı adıyla Şuşanıs (aslı Şuşants) köyü Van’ın doğusunda Erek dağının eteğinde şehire kuş bakışı bakan bir noktada kuruludur. 10. yy’da Van’da hüküm
Van – Başkale yolu üzerinde yer alan bu harika kaleyi görmenizi tavsiye ediyorum. Hemen yanında Hoşap Çayı akıyor ve eteklerinde tarihi bir köprü yer alıyor. Kale dik bir kayanın üzerine konumlandırılmıştır.
Asıl adı St Thomas Manastırı olan bu manastır, döneminin önemli bir eğitim merkezi ve ibadet yeri imiş. Eski adı Kanzak (Kantsag) olan Altınsaç köyü sınırları içerisindedir. 11. yy’da
Van’ın Erciş ilçesinin Van gölüne kıyı kesiminde kurulmuş olan bu mezarlığın adı Çelebibağı Selçuklu Mezarlığı’dır. Selçuklulara ait olan bu mezarlıkta yeni mezarlara da rastladım. Van Gölü’nün eşsiz güzelliğini
Van Kalesi’nin Urartu kalesi olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Urartulardan sonra hangi millet Van’a hakim olmuşsa bu kaleyi hep kullanmışlardır. Cumhuriyet dönemi ile birlikte kale turistik bir esere dönüşmüştür. Kalenin
Erek dağının eteklerinden bu küçük köyün eski adının Tarman olduğu rivayet edilmektedir. Cumhuriyet dönemi ile beraber Değirmenköy adını almıştır. Köyün yukarısında Erek dağının koynunda güzel bir yaylası vardır.